Adaçayının sağlığımız için yararlı bir bitki olduğundan, özellikle soğuk algınlığından korunmak ve tedavisinde yardımcı olması bakımından yararlarından yeri geldikçe bahsederim. Adaçayının insan sağlığı bakımından önemini yansıtması bakımından eski Yunan Tıbbında yaygın olarak bilinen “Bahçesinde adaçayı yetişen neden ölsün ki?” ifadesi son derece etkileyici. Bir çok yararı arasında adaçayının beyin kapasitesini artırdığı, hafızayı güçlendirdiğini biliyor muydunuz?
Eski İngiliz bitkisel tedavi kitaplarında adaçayının beyin işlevleri ile ilgili dikkat çeken ifadeler yer alıyor. 1597’de bir herbalist olan John Gerard kitabında adaçayı ile ilgili şu ifade yer alıyor: “Adaçayı beyin için tek başına etkili olup sinirleri uyarır, hafızayı güçlendirir”. Bir başka İngiliz herbalist Nicholas Colpeper’in 1652’de yazdığı kitapta da benzer ifadeler yer alıyor: “Adaçayı hafızayı onarır, sinirleri uyarır”. Bu bilgi notlarından hareketle Londra Üniversitesi’nde birlikte çalıştığım arkadaşım Peter Houghton yaptığı deneysel çalışma (asetilkolin esteraz baskılayıcı) ile adaçayının beyin işlevleri üzerinde etkili olduğunu ortaya koydu.
Son yıllarda adaçayının hafıza üzerinde etkinliğini ortaya koyan ve insanlar üzerinde yürütülmüş çalışmalar da bulunuyor. Sağlıklı yaşlı gönüllülerde bir gruba tıbbi adaçayı uçucu yağı taşıyan kapsüller verilirken, diğer gruba (plasebo) verilen kapsüllerde sadece ayçiçeği yağı bulunuyordu. Hafızayı güçlendirici etkinin değerlendirilmesi için uluslararası kabul edilen bilimsel yöntemlerle yapılan ölçümlerde adaçayı yağının dikkati artırdığı, beyinin ani tepkisini hızlandırdığı, hafızayı belirgin bir şekilde güçlendirdiği tespit edilmiş. Bu bulgular daha sonra farklı tarihlerde yürütülen iki klinik uygulama ile de doğrulanmış.
2010’da yayımlanan bir başka çalışmada 135 sağlıklı yetişkin (sigara içmeyen) gruplara ayrılarak, bu defa tıbbi adaçayı uçucu yağı kapsül olarak ağızdan değil, “koklatılarak” uygulanmış. Boş ilaç grubu olarak ayrılanlara kokusuz bir sıvı koklatılırken, bir gruba tıbbi adaçayı yağı (Salvia officinalis), bir diğer gruba ise farklı bir adaçayı türünün uçucu yağı koklatılmış (tüylü adaçayı; Salvia lavandulifolia). Sonuçta tıbbi adaçayı yağı kokusunun hafıza kalitesini belirgin bir şekilde artırdığı, ikincil hafızayı güçlendirdiği tespit edilmiş. Tüylü adaçayı yağının ise bu şekilde bir etkisi tespit edilememiş. Aslında tüylü adaçayı yağının içerisinde tam tersi yatıştırıcı etkili bileşenler (linalool) bulunuyor. Yani kullanılan adaçayının cinsi ve kalitesinin ne kadar önemli olduğu açıkça görülüyor. Ülkemizde 90 kadar adaçayı türü var ve bizde tıbbi adaçayı doğal olarak bulunmuyor, ama yetiştiriliyor.
Aslında tıbbi adaçayı özütünün daha etkili olduğu görülüyor. 65-90 yaşları arasında yirmibeş gönüllüye tek doz olarak standardize edilmiş adaçayı özütü verildikten sonra yapılan hafıza testinde beligin bir gelişme gözlemlenmiş. Dikkatin ve çalışma hafızasının arttığı, ancak hafıza hızında bir gelişme sağlanamadığı bildiriliyor.
Burada bir uyarı yapmak yerinde olacaktır. Uçucu yağların çok fazla ve sık koklanması solunum sisteminde tahrişe bağlı olarak tahammülsüzlük yaratabilir. Bu nedenle bence kalitesine güvenilir bir marka tıbbi adaçayı alarak çay şeklinde tüketilmesi yararlı olacaktır.