
Şişmanlık tedavisinde başarının sırları nelerdir?
İnsan sağlığı için en önemli risklerden biri olduğu kabul edilen obesite ne kadar yaygın? Yayınlanan bilimsel saha çalışmalarının sonuçları gerçekten insanı endişeye düşürüyor. Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayanların yüzde 31’i obez ve yüzde 34’ü aşırı kilolu. Yani bu ülke halkının yüzde 65’i obesitenin yol açabileceği sağlık riskleri ile karşı karşıya. Ülkemizdeki durumu belirlemek üzere planlanan 12 yıl süreli bir bilimsel çalışmanın sonuçları iki hafta önceki gazetelerde yer aldı. Türkiye’de yaşayanların yüzde 52’sinin obez, yüzde 34.4’ünün aşırı kilolu olduğunu, yani sadece yüzde 13.6 gibi ufak bir kısmının normal kilolu ya da zayıf olduğu bildiriliyordu. Obezlerin alt grupları incelendiğinde ise kadınların yüzde 65’i ve erkekleri yüzde 35’i obez. Yani kadınlar arasında obesite çok daha yaygın. Ülkemizdeki sonuçların bu kadar korkutucu boyutlarda olması sanırım henüz ham veriler olmasından kaynaklanıyor. Bilimsel ayrıntılı sonuçlar yayınlandığında bu değerlerin yüzde 25-30 gibi daha gerçekçi seviyelere düşebileceğini tahmin ediyorum.
Obesiteye yol açan etkenler neler?
Obesiteye farklı etlenler yol açabiliyor. Bunlardan biri cinsiyet; kadınlarda obesite riski daha yüksek. Şüphesiz kalıtımsal etkenlerin katkısı yadsınamaz. Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar (hormonlar, depresyon ilaçları) ya da kişilerde bazı fizyolojik bozukluklar (tiroit yetmezliği, polikistik ovaryum sendromu), yaşam şekli (hareketsizlik, stres, alkol alışkanlığı), beslenme şekli (dengesiz beslenme, tek-yönlü beslenme, ayaküstü atıştırma) önemli etkenler. Çalışmalar ekonomik nedenlerin de obesite gelişiminde önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Sağlıklı-dengeli beslenemediklerinden ekonomik geliri düşük seviyede olan topluluklarda obesite daha yüksek oranda gözlenmiş.
Başarılı bir Obesite tedavisi nasıl olmalı?
Geçenlerde bir arkadaşımdan gelen mesajın eki obesiteye farklı bir yaklaşımı sergiliyordu. Bir kebapçının bastırdığı ilanlarda, obesite, düşmanların Türklerin gücünü zayıflatmak için uydurdukları bir oyun olarak niteleniyor. Bunlara kanmayın, bol bol kebap yiyerek güçlü olun mesajı veriliyordu. Herkes kendi açısından haklı, şüphesiz. Sigara içenlerde, sigaranın kendilerine zararı olmadığını savunur; kanser olana kadar!
Obesite konusunda görüşünüz ne olursa olsun, obesite mutlaka önlenmesi ya da tedavi edilmesi gereken bir sorun. Başarılı bir tedavi ise 3 doğruya bağlı: Nedenlerinin doğru tespit edilmesi; Doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve Doğru bir şekilde uygulanması. Tedavi seçenekleri değerlendirilirken soruna “kalıcı bir çözüm” getirmesi önemlidir. Daha da önemlisi, uygulanan tedavinin vücutta geçici ya da kalıcı hasara yol açmaması.
Bazılarımız, belkide en basit ve ucuz çözümün; “Buzdolabına kilit vurmak” olduğunu düşünüyor olabilir. Bu yöntemin insan sağlığı için yaratabileceği riskler artık çok iyi biliniyor. Bu nedenle günümüzün tedavi yaklaşımları içerisinde bu tip uygulamaların hiç bir yeri yok. İlaç tedavisi ise, geçen hafta da bahsettiğimiz gibi, önemli riskler taşıyor. Herhangi bir yardımcı destek olmadan tek başına egzersiz, spor ya da dengeli beslenme programlarının uygulanması ile sağlanabilecek başarı ise, uzun bir süreç alabileceğinden, kişilerin “sabırları” ile sınırlı. Doğru yaklaşım, şu matematik denklemini doğru uygulamanıza bağlı; Harcadığınız enerji, Aldığınız enerjiden fazla olmalı. Bu uygulamanın üç anahtarı ise; Dengeli beslenme + Düzenli egzersiz + Doğal ilaç destekleri.