Şişmanlık ya da obezite, yaşam kalitesine olumsuz etkileri, yol açtığı hastalıklar ve artan ölüm riski nedeniyle insan sağlığı için en önemli tehditlerden biri olarak kabul ediliyor. Nitekim, Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın en önemli salgınlarından biri olarak değerlendiriyor. Dünyada yaklaşık olarak bir buçuk milyar insanın aşırı kilolu olduğu ve bunların dört yüz bin kadarının ise klinik olarak obez grubunda yer aldığı tahmin ediliyor. Dolayısıyla zayıflama ilaçları ekonomik olarak en çekici pazarlama alanlarından biri, muhtemelen birincisi.
Kilo sorunlarının tedavisinde öncelikle önerilen diyet ve egzersiz gibi yöntemlerin başarısı sınırlı kalmakta, genellikle kalıcı çözüm getirememektedir. Etkili ilaç geliştirebilmek üzere vücutta şişmanlamada rolü olduğu düşünülen farklı hedeflere yönelik olarak gerek kimyasal sentez yoluyla ve gerekse doğal kaynaklardan elde edilen maddelerin etkinliği denenmektedir. Ancak geliştirilen bu ilaçların zaman içerisinde ortaya çıkan olumsuz etkileri nedeniyle kullanımları sınırlı kalmakta, bir kısmı ise hayati risklere yol açtığı için uygulamadan kaldırılmaktadır. Bu nedenle, daha güvenilir olduğu düşünülen doğal kaynaklar ve özellikle de bitkisel ürünler zayıflama amacıyla yoğun talep görmektedir.
Bitkisel zayıflama ürünlerinin de şişmanlık sorununa ne derecede kalıcı çözüm getirebildiği tartışmalıdır. Bu tartışmada en önemli sorun “Kullanıcıların beklentileridir”. İnsanlar bu ürünleri kullandıklarında, diyet ve egzersiz uygulamadan, herhangi bir zahmete girmeden hızla kilo versin istiyor. Bu nedenle, uzun yıllar bitkisel zayıflama ürünlerinde başrol oyuncuları bağırsakları boşaltan sinameki yaprağı ve idrar artırıcı etkiye sahip bitkiler olmuşlardır. Ancak bu tip uygulamalar ile vücuttaki sıvının atılması prensibine dayanarak verilen kilolar hemen geri alınmaktadır. Ayrıca müshillerin ve idrar artırıcıların uzun süreli kullanımının ortaya çıkardığı kalıcı riskler nedeniyle gelişigüzel kullanımı artık önerilmemektedir. Bitkisel zayıflama ürünleri arasında farklı şekillerde etki eden seçenekler de bulunmaktadır; metabolizmayı hızlandırarak, şeker ve yağların emilimini engelleyerek.
Bu etki seçenekleri arasında son yıllarda “lipaz enzimi inhibitörleri” olarak adlandırılan grup dikkatleri çekmektedir. Yediklerimizle alınan yağların istenmeyen kalorilerin temel kaynağı olduğunu biliyoruz. O halde yağların vücutta sindiriminin baskılanarak emilemeden atılabilmesi sağlanabilirse zayıflamanın mümkün olabileceği düşünülmektedir. Bu prensibe dayanarak piyasaya sürülen bir pankreatik lipaz enzimi inhibitörü olan orlistat bazı ciddi karaciğer hasarı vakaları bildirilmesi nedeniyle kontrollü bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu nedenle, son iki yılda orlistata alternatif olabilecek doğal kaynaklı yeni lipaz inhibitörlerinin bulunması amacıyla yoğun araştırmalar yapılmaktadır.
Bilimsel çalışmalarda incelenen bitki özütlerin arasında yüzde 40’ın üzerinde lipaz enzimi inhibisyon sağlayan bazı tanıdık bitkiler de yer alıyor. Antep fıstığı meyvesinin dış kabuğu, bazı meyveler (yaban mersini, ahududu, elma), bazı tohumlar (ayçekirdeği, fasulye, bezelye), bazı yapraklar (Brüksel lahanası, kekik [Oregano denilen İzmir kekiği vb.], limon kokulu kekik, tıbbi adaçayı, zeytin, biberiye, yeşilçay), kuşburnu çiçekleri, turp kökü, Seylan tarçını kabuğu. Dolayısıyla bu bitki kısımlarının günlük diyetimizde daha fazla yer alması yararlı olacaktır. Tabi Antep fıstığı meyvesinin dış kabuğu hariç. Bu bulguların in vitro yani deneysel olması nedeniyle sonuçların deney hayvanı (in vivo) ve klinik çalışmalar ile de desteklenmesi önemli.
Pankreatik lipaz enzimi üzerinde baskılayıcı etkisi deney hayvanı çalışmaları ile desteklenen bitkiler arasında dikkatimi çekenlerin başında biberiye yaprağı ve elma meyvesi geliyor. Elma meyvesinin polifenolik bileşenleri etkili bulunmuş, bu nedenle elmayı kabuğu ile yemek daha doğru bir tercih. Yeşil çayın da yağ yakıcı ve enerji tüketimini artırıcı etkisi klinik olarak ortaya konulmuş. Zaten bu konudaki bilgiler oldukça popüler. Yine Ginseng kökü (Panax ginseng olacak) özütü de uzun süreli kullanımda lipit yakılmasını hızlandırabiliyor.
Sonuç olarak, zayıflama uygulamalarında insanların öncelikle hızlı kilo verme beklentilerini düzeltmesi gerekiyor. Tek bir ilacı alıp zahmetsizce kilo vermeyi düşündüğünüz anda bazı sağlık riskleri ortaya çıkmaya başlayabiliyor. Dolayısıyla, hedefi abartmadan ayda 2-3 kilo gibi bir miktarın verilmesi hedeflenmeli ve vücutta farklı hedeflere yönelik olarak farklı uygulamalar tercih edilmeli. Bunlardan biri pankreatik lipaz inhibitörü etkili bitkisel ürünler olmalı.