Temel besinlerimizden biri olan Süt ve süt ürünlerinin sağlıklı yaşam ve özellikle kilo kontrolü üzerinde etkileri de çeşitli araştırmaların konusu olmuştur. Çalışmalarda süt ürünlerinin kullanılması ile vücut yağ oranının azalmasına karşılık vücut ağırlığında pek bir etkisi gözlenmemiş. Bu da yağsız et kütlesini koruduğu şeklinde yorumlanmış. Diğer taraftan, yoğurtun hem kilo hem de vücut yağı üzerinde diğer süt ürünlerine oranla daha etkili olabildiğine dair bazı bulgular var. Yapılan yorumlarda bu etki muhtemelen yoğurdun bağırsaktaki yararlı mikroorganizmaların (mikrobiyota) üzerinde yaptığı olumlu etki ile açıklanıyor.
Amerika Birleşik Devletlerinde yaşam tarzı ve beslenme şeklinin kilo alma ile ilişkisini belirlemek üzere dört yıl boyunca 22.557 erkek ve 98.320 kadın gönüllü üzerinde yürütülen 3 kapsamlı izleme (prospektif) çalışmasının sonuçları bizlere bu konuda bazı ipuçları veriyor (not: “HPFS; sağlık profesyonelleri izleme çalışması” ve “NHS; Hemşireler sağlık çalışması”). Bu araştırmaların sonuçları değerlendirilerek hazırlanan “Kilo almaya” neden olan besinler listesinin başında “patates çipsi” ve hemen altında “patates kızartması” geliyor. Liste aşağı doğru - azalan kilo artışı riskine göre- şu şekilde sıralanıyor: işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam vd.), işlenmemiş kırmızı et, tereyağı, tatlılar ve beyaz un.
Bu listede dikkatimi çeken husus, kadın ve erkekler için ayrı ayrı değerlendirme yapıldığında yukarıda bahsettiğim tüm besinlerin kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık yüzde 10 ile 60 arası “daha fazla kilo artışına” yol açması.
Aynı çalışmada “kilo vermeyi sağlayan besinler” listesinde ise “YOĞURT” başı çekiyor. Ardından gelenler ise, sırasıyla; kuruyemişler, meyveler, tam tahıl, sebzeler. Kilo azalmasında da yine cinsiyet farkı dikkati çekiyor, ama bu defa bayanlar avantajlı, yani bu besinler bayanlarda (tam tahıl hariç) daha fazla kilo kaybını sağlıyor. Peynir ise, çok ilginç, bayanlarda az oranda kilo kaybı sağlarken, erkeklerde az da olsa kilo artışına yol açmış. Bir diğer ilginç bulgu ise tam yağlı sütün az da olsa kilo kaybı sağlamasına karşılık, diyet sütün (yağı alınmış ya da azaltılmış) bayanlarda kilo artışına yol açması. Hâlbuki insanlara şişmanlamamak için diyet süt öneriliyor!
Toplam 883 kişiyi kapsayan ve bilimsel tasarıma uygun 14 klinik çalışmanın sonuçlarının değerlendirildiği çalışmanın (meta-analiz) sonuçları süt ürünlerinin vücut yağının azaltılmasındaki etkinliğini destekliyor. Herhangi bir kalori sınırlaması uygulanmadan doğrudan süt tüketimi miktarı ile kilo kaybının ilişkisinin değerlendirildiği bu çalışmalarda sütün vücutta yağ kütlesi ve bel çevresinde az da olsa azalmayı sağladığı, buna karşılık vücutta yağsız et kütlesinde bir artış sağladığı gözlemlenmiş. Dolayısıyla, kalori sınırlaması diyetleri ile birlikte yapılacak uygulamaların vücut yağı kaybının ve bel çevresindeki incelmenin daha belirgin olabileceği ileri sürülüyor.
Bu bulgunun açıklanmasında temel olarak sütün içerisindeki “kalsiyum” üzerinde duruluyor. Sütün artan tüketim miktarı ile vücuda alınan kalsiyum bağırsaklarda yağlar ile çözünmeyen kalsiyum kütleleri oluşturarak ve safra asitleri ile bağlanarak besinlerdeki yağların emilimini engellediği düşünülüyor. Nitekim yapılan çalışmalarda (çapraz-döngülü) bir hafta süresince önce yüksek süt kalsiyumu ve ardından yine bir hafta düşük süt kalsiyumu içeren diyet verilen gönüllülerde sütle alınan kalsiyum miktarı arttıkça dışkılama ile bağırsaklardan atılan yağ miktarında da artış tespit edilmiş.
Sütün içerisinde bulunan proteinler (kazein, whey, vd.) de doygunluğu artırarak acıkmayı geciktirmektedir. Ayrıca süt proteinleri insülin salınımını artırır (insülinotropik) ve bu suretle serbest glikozun hücre içerisine girmesini sağlar. Diğer taraftan, süt ürünlerinin vücuttaki iltihap gelişiminde rol oynayan proteinler üzerinde de etkili olduğu bildirilmektedir. Bilindiği gibi şişmanlık vücutta iltihaba yol açan proteinlerin miktarını artırdığı için kalp ve damar hastalıklarından tutun kanserlere kadar birçok hastalığın oluşumunda risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Kilolu ve aşırı şişman bireyler üzerinde yürütülen bilimsel kurguda klinik çalışmalarda süt ürünleri (yoğurt, peynir, süt) tüketen bireylerde bu iltihap proteinlerinin (iltihaba yol açan ve iltihaba karşı olan) derişiminin dengede olduğu, buna karşılık kısıtlı miktarda süt ürünleri verilen gruptaki bireylerde iltihaba yol açan proteinleri (C-reaktif protein, interlökin-6, tümör nekroze edici faktör-alfa) miktarının daha yüksek miktarda olduğu gözlemlenmiştir. Ancak bu konuda daha ayrıntılı çalışmaların yürütülmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Abargouei AS, et al., 2012: Effect of diary consumption on weight and body composition in adults: A systematic review and meta-analysis of randomized controlled clinical trials. Int.J.Obes. (Lond) 36, 1485-93.
Astrup A., 2014: Yogurt and diary product consumption to prevent cardiometabolic diseases: epidemiologic and experimental studies. Am.J.Clin.Nutr. 99, 1235S-42S.
Bendsen NT, et al., 2008: Effect of diary calcium on faecal fat excretion: A randomized crossover trial. Int.J.Obes. 32, 1816-24.
Chen M., et al., 2012: Effects of diary intake on body weight and fat: A meta-analysis of randomized controlled trials. Am.J.Clin.Nutr. 96, 735-47.
Christensen R., et al., 2009: Effect of calcium from diary and dietary supplements on faecal fat excretion: A meta-analysis of randomized controlled trials. Obes.Rev. 10, 475-86.
Mozaffarian D., et al. 2011. Changes in diet and lifestyle and long-term weight gain in women and men. N.Eng.J.Med. 364, 2392-404.