Meyve ve sebzelere renklerini veren polifenolik bileşiklerin (flavonoitler, antosiyaninler, vd.) sağlığımız için önemini ortaya koyan insanlar üzerinde yürütülen geniş kapsamlı bir saha çalışmasının sonuçlarından bahsetmiştim. Söz konusu çalışmada özellikle kersetin (elma, armut, soğan vb. bulunan bir flavonoit) bakımından zengin meyve ve sebzelerin tüketimi arttıkça tip-2 şeker hastalığı gelişiminin belirgin bir şekilde önlenebileceği bildiriliyordu.
Bu hafta aynı grup tarafından yine aynı gönüllü grubu (Nurse Health Study II) üzerinde yürütülen bir başka değerlendirme bulgusundan bahsetmek istiyorum. Araştırıcılar bu defa günlük beslenme alışkanlıklarının genç ve orta-yaşta kadınlarda miyokard enfarktüsü gelişimi riskini azaltıp azaltmadığını incelemişler. Şimdiye kadar yayımlanan kısa süreli çalışmaların sonuçları besinlerle alınan flavonoitlerin kan damarlarının iç yüzeyinin çeşitli olumsuz etkenlerden korunmasında yararlı olduğunu gösteriyor. Ancak kadınlarda beslenme alışkanlıkları ve miyokard enfarktüsü gelişimi arasında ne gibi bir ilişki bulunduğu, yani miyokard enfarktüsünün önlenmesinde beslenmenin önemini ortaya koyan uzun süreli ve kapsamlı bir araştırma bulunmuyordu.
Çalışmanın başladığı tarih olan 1989 yılında yaşları 25 ile 42 arasında olan ve o zaman yapılan muayenede sağlıklı oldukları tespit edilen 93.600 kadın 18 yıl boyunca izlenmiş. Her dört yılda bir yapılan sağlık kontrolü ve anketler ile beslenme alışkanlıkları kaydedilmiş. Beslenme alışkanlıkları içerisindeki flavonoit (sebze ve meyvelerde genellikle sarı renkli polifenoller) ve antosiyanin (kırmızı, mavi, mor vb. renkli polifenoller) miktarları ulusal veritabanı (US Dept. of Agriculture database) verilerine göre hesaplanmış. Süre sonunda izlenen kadınlardan 405’inde miyokard enfarktüsü olgusu kaydedilmiş.
Yapılan alt grup analizlerinde haftada en az 3 porsiyon ve üzeri yaban mersini, likapa, çilek, vişne gibi antosiyanin bakımından zengin koyu renkli meyveleri tüketen kadınlarda miyokard enfarktüsü gelişimi riskinin daha az tüketenlere göre belirgin bir şekilde azaldığı gözlemlenmiş. Flavonoitlerin ise miyokard gelişiminin önlenmesinde belirgin bir etkisi tespit edilememiş. Sadece haftada 5 defa ve üzerinde soğan (kersetin flavonoiti taşıyor) tüketenlerde miyokard enfarktüsü riskinin belirgin bir şekilde azaldığı gözlemlenmiş.
Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra daha az sigara içenler, daha az vücut ağırlığı olanlar, spor yapanlar, tam tahıl ve lif ağırlıklı beslenen kadınlarda bu besin içeriklerinin etkinliğinin daha yüksek olduğu bildiriliyor.
Bu çalışmada dikkat edilmesi gereken husus, gençlik dönemlerinden başlayarak uygulanan beslenme alışkanlıklarının, özellikle koyu renk meyveleri tüketme alışkanlıklarının, enfarktüs riskinin azaltılmasında oynadığı rolü göstermesi. “Ağaç yaş iken eğilir” misali. Ne kadar gençken sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinirsek, risk o kadar azalacaktır. Ama hiçbir şey için geç değil!
Cassidy A, et al., 2013: High anthocyanin intake is associated with a reduced risk of mycardial infarction in young and middle-aged women. Circulation 127, 188-96.