Kısırlık, eşlerin yaklaşık yüzde on beşinde ortaya çıkabilen önemli sosyal ve psikolojik sonuçlara yol açabilen bir sorun. Bu vakaların yarısında sorunun erkek tarafından kaynaklandığı bildirilmektedir. Çevresel etkenler, kimyasal ajanlar ve zararlı bileşikler ile giderek artan etkileşim nedeniyle özellikle endüstrileşen toplumlarda erkeklerde sperm kalitesinde önemli ölçüde azalma görülmektedir.
Tedavi amacıyla ilaç tedavilerinin yanı sıra doğal ve özellikle bitkisel ürünlerin yaygın bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bunlar arasında selenyum, N-asetil-sistein, omega-3, koenzim Q10 gibi doğal ürünlerin sperm kalitesini artırdığı ortaya konulmuştur. Sperm kalitesi üzerinde etkili olduğu ileri sürülen bitkisel ürünlerden biri de safrandır.
Safran, bilimsel adı ile Crocus sativus olarak bilinen Türkçe safran bitkisinin çiçeklerinin dişi organının sarı-turuncu renkli uç kısımlarıdır (stigmaları). Çok hafif olması nedeniyle ağırlık bazında dünyanın en pahalı baharatıdır. Özellikle Osmanlı mutfağı dahil güney Avrupa, Ortadoğu ve güney Asya toplumlarında geleneksel yemek (safranlı pilav) ve tatlılara (safranlı zerde) sarı renk ve aroma vermek amacıyla kullanılmaktadır. Safranın içerisine bulunan bileşenlerden karotenoit yapısındaki krosinler sarı-turuncu rengini verirken, safranal aromasından, pikrokrosin de acı tadından sorumlu bileşenleridir. En büyük safran üreticisi olan İran’dır. Dolayısıyla son yıllarda İran’da safranın etkileri üzerinde yürütülen klinik çalışmalar dikkati çekmektedir. Bilimsel kriterlere uygun olarak yürütülen bu çalışmalarda; geçen sene Alzheimer hastalarında 4 ay süre ile safran uygulanması ile hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabildiği, bu sene yayımlanan bir başka klinik çalışmada ise bağışıklık sistemini desteklediği bildirilmektedir.
İran ve komşu İslam ülkelerinde safran erkekler için cinsel tonik olarak bilinmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda safranın sulu çözeltisinin cinsel gücü artırıcı etkisi bulunduğu ve bu etkinin krosinlerden kaynaklandığı bildirilmektedir. Yapılan yorumlarda bu maddenin spermlerde oksidatif hasarı önlediği, bu suretle sperm kalitesini artırdığı ifade edilmektedir. Bu sene yayımlanan yine İran’da yürütülen ve bilimsel kriterlere uygun bir klinik çalışmada safranın erkeklerde kısırlık üzerinde etkinliği incelenmiş.
260 gönüllü erkek üzerinde denenmiş
Çalışmada, bilinmeyen nedenlerle düşük sperm sayısı ve sperm hareketliliği sorunu teşhisi konulan 260 erkek gönüllü gelişigüzel gruplandırılmış. Uygulamada yirmialtı hafta süre ile 130 kişiye günde 60 miligram safran alkol özütü (iki defa 30 miligramlık kapsül) ve diğer 130 kişiye ise şekil olarak benzeyen bir ürün verilmiş. Her iki grupta sperm sayısı, sperm hareketliliği, sperm şekli ve spermlerin antioksidan kapasitelerindeki değişim gibi parametreler değerlendirilmeye alındığında safran verilen ve verilmeyen gruplar arasında belirgin bir farklılık görülememiş.
Klinik çalışma sonuçlarının yorumu
Çalışma sonucunda, yaygın kanının ve ön deneysel bulguların aksine, safranın erkek gönüllülerde klinik olarak sperm hareketliliğini ve düşük sperm sayısını yeterince artıramadığı görülmüş. Peki bu klinik çalışmanın sonuçları güvenilir mi? Klinik çalışma kurgusu incelendiğinde safranın uygulama süresinin yeterli olduğunu düşünüyorum (sperm oluşumu döngüsü 72 günde gerçekleştiğinden 24 haftalık uygulama süresi yaklaşık iki döngü süresine eşdeğer gelmektedir). Safran miktarının yeterli olup olmadığı tartışılabilir, şüphesiz. Daha yüksek miktarların denenmemesi nedeniyle henüz kesinlikle etkisiz diyebilmek mümkün değil. Ancak yüksek miktarlarda safranın uzun sürelerle uygulanması ile ortaya çıkabilecek riskler (kanın aşırı sulanması) göz ardı edilmemeli.
Bir not; safran pahalı olduğundan sık sık benzer ürünler ile karıştırılabiliyor; yalancı safran, aspir çiçekleri.