Geçen hafta Sevgili Aydan’ın köşe yazısındaki “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olanlar ……..” ifadesi, günümüzdeki “Sağlık Terörünün” nedenini çok güzel ifade ediyor. Yine bilinen asılsız iddialar ile “bal” ve “ekmek” gibi en değerli temel besinlerimize ortaya atılan asılsız isnatlar ile zihinler karıştırılmaya devam ediliyor.
“Bal sıvı şekerdir, içinde yüzde 60 fruktoz, yüzde 40 glikoz var, vücudunuzu yağlandırır”, “Bal yerseniz bel çevreniz yağlanır” gibi gerçek dışı beyanların bilimle hiçbir alakası bulunmuyor. Bazı kişilerin kendi saplantılarını topluma gerçekmiş gibi aktarması kabul edilemez. Geçen yıl yayımlanan “Kovandan Gelen Sağlık, Apiterapi” kitabımda bal ve diğer kovan ürünleri üzerindeki bizim ve diğer araştırmacıların yaptığı bilimsel araştırmaların sonuçlarını aktarmıştım. Balın gösterdiği muhteşem biyolojik etkinlik yaptığımız bilimsel araştırmalarda bizleri de hayrete düşürmüştü. İşte balı muhteşem yapan içerisinde yaklaşık olarak binde 2 oranında bulunan “polifenolik bileşiklerdir”. Hiç şüphesiz bu içerik sadece doğal bal, yani arıların çiçek çiçek gezerek hazırladıkları bal için geçerli.
Yere düşünce öpüp başımıza koyduğumuz “ekmek” için ise "Un haline gelmiş ve işlenmiş bütün ekmekler vücuda şeker olarak girer. Kepek ekmeği ile normal buğday ekmeği arasında hiçbir fark yoktur” şeklinde bir iddiada bulunuluyor. Neredeyse tüm hastalıkların nedenini ekmek gibi gösteriliyor.
Geçenlerde bir televizyon kanalında yayınlanan bir röportaja rastladım. Bağırsak epitelimizde bulunan villusların temsili şekli gösterildi, yanında ise ekmek yedikten sonra dönüştükleri karmaşık görünüm işaret edilerek insanlar üzerinde korku salmaya çalışıldı. İşin gerçeği, bu bahsedilen bulgu ekmek değil, lektinlerle ilgili yapılan bir deneysel (in vitro) çalışmanın sonunda 10 yıl önce yılında ortaya atılan bir iddia. Yani ne deney hayvanı ne de insanda yapılmış bir çalışma değil. Bu iddiada lektinlerin ishal, bulantı, kusma, şişkinlik yaptığı ileri sürülüyor. Lektinler tahıllar, bakliyatlar, kuruyemişler gibi tohumlarda bulunan bir glikoprotein. Ancak bitkilerin etkileri ile ilgili bu tip deneysel (in vitro) iddiaların pek önemi yoktur, sadece yönlendirici olabilir. Zaten protein yapısında olduklarından pişirildiklerinde parçalanırlar. Yani tahılları ekmek vd. mamulleri yapmak için pişirdiğimizde bu maddelerin yapıları da bozulur. Nohut, fasulye gibi bakliyatı yemek hazırlarken önce bir süre kaynatıp dökmemizin nedeni de bu maddelerin uzaklaştırılmasıdır. İşin ilginç yanı ekmek zararlı denirken, bakliyat ve kuruyemiş yenilmesi öneriliyor. Bakliyatı kaynatarak lektini uzaklaştırdık da kuru yemişlerdekini ne yapacağız? Kuru yemişlerde de kavrulurken lektinler kısmen parçalanır, ama son yıllarda benim gibi birçok kişi kavrulmamış olanı tercih ediyor.
Programdaki kişinin iddiasına göre bu lektinler o kadar kötü ki, ekmekteki protein olan glüten ile bağlanarak bağırsaklardan kana geçiriyor, kana karışınca da vücutta iltihap reaksiyonunu başlatıyor. Tetiklenen bu mekanizma ile tüm hastalıklar ortaya çıkıyor. Anlatılmaya çalışılan bu konu “geçirgen bağırsak hastalığı” oluşumu için ortaya atılan bir hipotez, yani iddia, bilimsel olarak kanıtlanmamış, gerçek olmayan bir mekanizma. İnternette İngilizce orijinalini bulabilirsiniz. Ama programda öyle emin ifadeler kullanılıyor ki, bir “bilimsel gerçek” olduğunu zannediyorsunuz.
Kanımca sorun bal, ekmek, meyve ya da doğal diğer ürünlerin birer ilaç gibi 1-2 bileşenden ibaret sanılması. Balı ve meyveyi sadece şeker, ekmeği glüten ve nişastadan ibaret görürseniz söz konusu gerçek dışı yorumlar kaçınılmaz olur. Balın ve meyvelerin içerisindeki en önemli bileşenleri olan fenolik maddelerin ya da tam tahıl ekmeğinin içerisindeki liflerin sağlığımız için önemi kavranamıyor. Doğa öylesine muhteşem bir kurguda ki, aynı bitki içerisinde zır etkili bileşenler ile etkinlik kontrol altında tutuluyor. Bizler daha yüksek etki ya da lezzet için saflaştırdıkça, dengeleyici bileşenler uzaklaştırıldığı için zararlar ortaya çıkmaya başlıyor.
Geçenlerde bir toplantıda duyduğum şu sözler sanırım durumu net bir şekilde ortaya koyuyor: “Günümüzde ülkemizde sağlık alanında iki önemli tehlike var, biri internetten satılan ilaçlar, diğeri ise ……..”
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'Bal, ekmek ve sağlığımız üzerine gerçekler' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."