Havalar nihayet düzeldi. Sahil yolunda yürüyüş yapan insanların sayısı giderek artıyor. Koşma oldum olası bana pek cazip bir spor olarak görünmemiştir. Vücuda verdiği aşırı yükün yarardan ziyade zarar vereceğini düşünüyorum. Yürüyüş ve egzersiz özellikle 45 yaş üzeri kişiler için bence en ideal spor. Özellikle yürüyüş en masrafsız olanı; herhangi bir spor kulübü ya da salonu üyeliğine gerek yok, sadece biraz sebat, kararlılık ve günlük yaşam programı içerisinde bir boşluk yaratabilmek yeter. Yürüyüş, şüphesiz, düzenli olarak, yüksek tempolu adımlar ile ve yeterli süre boyunca yapılması durumunda bir spor olarak kabul edilebilir; yoksa alışveriş ederek de oldukça fazla sayıda adım atabilmek mümkün.
Yürüyüşün vücudumuz, sağlığımız için sağlayabileceği yararlar son derece önemli; kasların ve dolayısıyla bedenin güçlenmesi, kilo kontrolünün sağlanabilmesi; insülin, kan şekeri, lipit gibi önemli parametrelerin kontrol altında tutulabilmesi; kemik yoğunluğunun artırılabilmesi; kalp-damar sağlığının korunması gibi önemli yararların yanı sıra kişilerin psikolojik durumunu iyileştirmesi başlıcaları.
Ne kadar sıklıkla ve ne kadar süre ile yapılması gerektiği konusunda farklı öneriler ileri sürülüyor. Spor hekimliği uzmanları, genel olarak gün aşırı 30 dakika süre ile 2-3 km tempolu yürüyüşün yararlı olabileceğini, 30 dakikadan kısa süreli yürüyüşlerin kalp-damar işlevleri üzerinde pek yararlı olamayacağını ifade ediyor.
Günde atılan adım sayısını takip etmenin en akılcı yolu bir “pedometre” (adımsayar) edinmek. Günlük yaşantınız içerisinde kaç adım attığınızı bu suretle kolaylıkla öğrenebilirsiniz.
Günde 5000 adım hareketsiz bir yaşamınız olduğunun işareti,
Günde 5000-7499 adım ise fazla hareketli olmayan bir yaşam tarzının göstergesi,
Günde 7500-9999 adım atıyorsanız biraz hareketli bir yaşamınız var denilebilir. Aslında bu sayı 60 yaş ve üzerindekiler için yeterli olarak gösteriliyor.
Günde 10.000 adım yeterince hareketli bir yaşamı göstermektedir. Ancak bu sayının 60 yaş üzeri kişiler için fazla, çocuklar için ise oldukça düşük olarak kabul edilmektedir.
Günde 12.500 adım atılması durumunda çok hareketli bir yaşamdan söz edilebilir.
İşe araba ile gidip geliyorsanız, merdiven yerine asansörü tercih ediyorsanız, hele bir de yediklerinize dikkat etmiyorsanız o zaman bir adımsayar alarak değişime başlayın. Eğer günde 5000 civarında adım atıyorsanız, koroner damar hastalıkları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, kemik erimesi riski ile karşı karşıyasınız. Bu bakımdan riski azaltıcı diğer önlemleri de almak gerekir. Bilhassa antioksidanların kullanımı önemli; tabi gelişigüzel bir şekilde değil, bilinçli bir şekilde. Son zamanlarda çeşitli hastalıklardan korunmada resveratrolün önemini vurgulayan deneysel ve klinik çalışma sayısında artış görülüyor. Ancak yanlış bir kanı, resveratrolün tüm şaraplarda bulunduğu. Resveratrol aslında bir “fitoaleksin”, yani doğal olarak bitkide bulunmuyor. Ancak bir baskı unsuru ile karşılaştığında bitkiyi korumak üzere meydana geliyor. Üzümde kabukta bulunan mantarın etkisi ile çekirdekteki stilbenden sentezlenmektedir. Dolayısıyla kabuk ve çekirdeği ile birlikte işlem gören sert lezzette kırmızı şaraplarda varlığından söz edilebilir. Tabi şarap içerek günlük yeterli miktarı alabilmek de mümkün olamaz, bu defa karaciğer hasarı ortaya çıkabilir. En ideali ilaç şeklinde hazırlanan formüllerin kullanılmasıdır. Yine domates ürünlerinde bulunan likopen ve yeşil çaydan elde edilen Epigallokateşin gallat (EGCG) antioksidan etkisi dikkati çeken diğer popüler doğal ürünler.
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'En yararlı spor “Yürüyüş”' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."