Hemoroit Hastasinin Başina Gelenlerden Alinacak Dersler
Bu hafta başında gazete ve televizyonlarda yer alan bir haber benim açımdan dikkat çekiciydi. Hemoroit şikayeti olan 66 yaşında Bursa’lı bir hastanın, arkadaşının önerisi ile kullandığı “deve dikeni” bitkisini kaynatıp içerek komaya girdiğine ilişkin haber tam bir ibret hikayesi. Beş yıldır (iki hafta sonra tam beş yıl dolacak) hiç aksatmadan sürdürdüğüm “Doğanın Erdemi” köşesindeki yazılarımı izleyenler bu şekilde uygulamaların ne kadar sakıncalı ve hatta ölümcül sonuçları olabileceğini çeşitli vesileler ile vurguladığımı hatırlayacaklardır. Hastaya acil şifalar dileyerek burada yapılan hataları tartışmak istiyorum.
Yapılan hatalar neler?
- Bitkinin yerel isminin kullanılması son derece sakıncalı:
Halk arasında bitkiler isimlendirilirken görünüşü, rengi (sarıot), kullanım amacı (basurotu) gibi özellikleri öncelikle dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla Anadolu’da halk arasında çok sayıda kaba dikenli bitki “deve dikeni” olarak adlandırılmaktadır. Bu bitkilerin çoğunun birbiri ile hiç bir akrabalığı bulunmamaktadır. Kesin bir rakam bilinmiyor ama en az yüz-ikiyüz kadar farklı (cins ve tür) bitkinin halk arasında deve dikeni olarak adlandırıldığını tahmin ediyorum. Daha önce papatyaya benzeyen bir grup bitkinin (Senecio türleri) taşıdığı zehirli maddeler (pirazolidin alkaloiti) nedeniyle papatya yerine kullanılması ile ölüm ve zehirlenmelere (karaciğer büyümesi) yol açtığından bahsetmiştim. 1993 yılında Çince yerel adı ile toplanan bitkilerin yol açtığı zehirlenme olayı nedeniyle düzinelerce kişinin böbreklerinin iflas ettiği, böbrek nakli yapıldığı basında yer almıştı.
- Bitkinin kullanılan kısmı hangisi?
Bitkinin her kısmı aynı şekilde kullanılmaz. Hangi kısmının kullanılacağı önemlidir; Kök, yaprak, çiçek, meyve, gövde, kabuk. Herbirinin bileşimi ve etkileri farklıdır. Hatta bitkinin meyvesi yenebilirken diğer kısımları zehirli olabilir. Mesela, nar meyvesinin kabuğu yerine nar ağacının kabuğunu fazla miktarda tüketirseniz ölebilirsiniz. Çünkü gövde kabuğu pelletierin grubu alkaloitler taşır.
- Bitkisel ilacın hazırlanış şekli
Halk arasında bazı zehirli bitkiler özel olarak işlemden geçirildikten sonra tedavi amacıyla kullanılabilmektedir. Mesela, burçak tohumunu şeker hastaları kan şekerini düşürmek için kullanır. Ancak tohum içerisinde bulunan damar büzücü proteinleri parçalamak için önce tavada iyicene kavurup sonra kullanırlar. Eğer bu protein parçalanmadan tohumlar doğrudan kullanılırsa önce el ve ayaklarda uyuşmalara yol açar, fazla kullanılırsa da kangrene kadar ilerleyebilir. Esasında yapılan basit bir detoksifikasyon (zehirsizleştirme) işlemidir.
- Bitkisel ise zararsız mıdır?
Bu şekilde bir düşüncenin yanlış olduğunu çeşitli defalar örnekler ile açıklamaya çalıştım. Belli bir miktarı yararlı olabilen bir bitkinin fazla miktarda ölümcül olabileceğini unutmamak gerekir.
Sanırım bu tip olaylar hemoroit hastalarının başına sıklıkla geliyor. Ağrı o kadar fazla olunca dindirmek için ölçüyü kaçırıp fazla kullanabiliyorlar. Yine bir hemoroit hastasında yıllar önce şahit olduğum bu şekilde bir zehirlenme olayını hatırladım. Ankara’da bir aktarın şikayetlerini gidermesi için verdiği bitki kökünü fazla miktarda kullanınca tipik atropin zehirlenmesi bulgularıyla hastane aciline yatırılan hastanın getirdiği materyali inceleyince adamotu (Mandragora officinarum) kökü olduğunu tespit ettik. Bu bitki atropin tipi alkaloitler taşır. Bu maddelerden çok düşük miktarlarda ilaç olarak modern Tıpta yararlanılırken, biraz fazla miktarda olursa öldürebilir. Bu nedenle bu tip bitkilerin aktarlarda satılması sakıncalıdır.
Deve dikeni’nin hemoroit şikayetlerinde kullanılması ile ilgili olarak bilimsel kaynaklarda yaptığım incelemede halk arasında deve dikeni veya mübarek diken olarak adlandırılan Silybum marianum (Latince bilimse adı) meyvelerinin hafifçe kavrularak balla karıştırılıp yutulduğuna dair kayıt buldum. Bu bitkinin meyveleri karaciğer hastalıklarının en etkili ve güvenilir ilacıdır. Ama halk arasında o kadar farklı bitkiler deve dikeni olarak adlandırılıyor ki, Bursa’lı hastanın hangi bitkinin, hangi kısmını, ne miktarda kullandığını merak ediyorum, doğrusu.
Sonuç olarak, bitkisel de olsa ilaç hazırlama ve kullanımı bilimsel bilgi ve ustalık ister. Halk arasında bir özdeyiş vardır; “Kılavuzu karga olanın, ..........”
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'Hemoroit hastalığında yapılan hatalar neler?' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."