Amerikan İlaç Dairesi (FDA) şimdiye kadar domates ve likopen üzerinde yayınlanmış 145 bilimsel çalışmanın sonuçlarını değerlendirerek domatesin kansere karşı koruyucu yararı bulunmadığına karar vermişti.
Bir fıkra bilimsel saha çalışmalarının sonuçlarının değerlendirilmesi konusundaki görüşüme çok güzel bir örnek teşkil ediyor (Prof.Dr. İ. Ağabeyoğlu’na teşekkür ederim). Fıkra tamamen bilimsel gerçeklere dayanıyor:
Herkesin artık bildiği gerçek dengeli beslenmek, az yağlı yemek, kırmızı şarap tüketmek kalp ve damar sağlığı bakımından son derece önemli. Hatta 80’li yılların başında ortaya atılan meşhur kavram “Fransız Paradoksu”, kırmızı şarabın ve antioksidanların kalp ve damar sağlığı bakımından önemini ortaya koymuştu. O zamandan beri insanlar domates ve etkili bileşeni likopeni, üzüm çekirdeği ve etkili bileşeni resveratrolü, yeşil çay ve etkili bileşeni epigallokateşin gallatı sağlıklı bir yaşam için kurtarıcı olarak görüyor. Antioksidanlar bakımından zengin ama yağ bakımından fakir bir diyet, kırmızı şarap ve egzersiz uzun sağlıklı bir yaşamın anahtarı. Acaba bunları yaparsak kalp ve damar sağlığımızı koruyabilir miyiz? Bu konuyu irdelemek için isterseniz şimdiye kadar yayınlanmış bilimsel saha çalışmalarının sonuçlarını değerlendirelim.
Bulgu 1- Japonlar çok az yağlı yiyecekler tüketirler, İngiliz ve Amerikalılardan daha az kalp krizi geçirirler.
Bulgu 2- Meksikalılar çok yağlı yiyecekler tüketirler, İngiliz ve Amerikalılardan daha az kalp krizi geçirirler.
Bulgu 3- Japonlar çok az kırmızı şarap tüketirler, İngiliz ve Amerikalılardan daha az kalp krizi geçirirler.
Bulgu 4- İtalyanlar da, Fransızlar da yüksek ölçüde kırmızı şarap tüketirler, İngiliz ve Amerikalılardan daha az kalp krizi geçirirler.
Bulgu 5- Almanlar çok yüksek miktarda bira, sosis ve yağlı yiyecekler tüketirler, İngiliz ve Amerikalılardan daha az kalp krizi geçirirler.
Yukarıdaki beş çalışmanın bulgularını bilimsel olarak değerlendirirsek;
SONUÇ: İstediğiniz herşeyi yiyebilir ve içebilirsiniz. Hiç bir önemi yok. Kalp krizine neden olan şey aslında, İNGİLİZCE KONUŞMAKTIR.
Gerçek bilimsel bulguların değerlendirilmesi ile ortaya çıkan bilimsel gerçek bir fıkra gibi değil mi? Bu fıkra benim sık sık kullandığım “Sağır pire” hikayesi ile de tam örtüşüyor. Bilmeyenler için tekrarlayalım.
Bilim adamları “pirelerin öğrenme yeteneği” üzerinde çalışma yapmaya karar verir. Pire masaya vurulduğunda sıçrayacak şekilde eğitilir. Pire her masaya vurulduğunda sıçrar. Ardından bir bacağı koparılıp tekrar masaya vurulduğunda yine sıçrar, bir bacak daha, yine sıçrar, üçüncü bacağı da koparıldığında artık pire sıçrayamaz. Bunu gözleyen bilim adamları deney sonucunu şu şekilde yorumlar: “Üç bacağı koparılan pireler sağır oluyor”. Bu fıkralar “Domates fos çıktı” diye başlık atanlara ithaf olunur.
Bilimsel çalışmalarda esas olan bakış açısının iyi seçilmesi ve yorumlanmasıdır. Ayrıca doğru yöntemlerin seçilmesi son derece önemli. Bir gazetede salça ve ketçap firmalarının artık ürünlerini antioksidan etkiyi ön plana alarak pazarlamayı ilaç gibi planladıkları şeklinde bir haber yer alıyordu. Burada bir hususu önemle belirtmek gerekir. Eğer bilimsel çalışma tasarımını salça yiyenler ve yemeyenler şeklinde yaparsanız, sonuçların yukarıdaki fıkra gibi; “İngilizce konuşmak öldürür” şeklinde yorumlanması mümkün. Eğer çalışma tasarımını likopen taşıyan ilaçlar kullanarak yapıyorsanız, burada da ilacın kalitesi önemli. Mesela, likopenin cis ve trans iki kimyasal izomerinin çözünürlükleri farklı, dolayısıyla hazırlanan ürünün ağızdan alındığında iyi bir emilim gösterecek şekilde formüle edilmesi gerekiyor. Deneyde kullanılan likopen ilacı yeterli kalitede değilse alınacak sonuçlar da farklı olacaktır.
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'Beyin yaşlanması ve B vitamini ' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."