Günümüzde gelişen teknolojilere rağmen zorlaşan yaşam koşulları her yaştan insanları olumsuz etkilemektedir. Özellikle çocukluk ve gençlik çağında olanlar için hayatın tüm karmaşık zorlukları ile başa çıkmak yetişkinlere nazaran çok daha fazla zor olmaktadır. Nitekim analiz çalışmaları çocuk ve erişkinlerde son onbeş yılda sinirlilik, huzursuzluk, uyku bozuklukları, anksiyete sorunları, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi psikosomatik şikâyetlerin oranlarında dikkati çekici bir artış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sorunların mümkün olduğu kadar başlangıç safhalarında teşhis edilerek tedavi edilmesi önemlidir. Ancak bu amaçla uygulanan antidepresan ve yatıştırıcı ilaç tedavilerinin bağımlılık yaratması, hayat kalitesi üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle farklı tedavi yaklaşımları tercih edilmektedir.
Bu tip sorunlarda yetişkinlerde yaygın olarak bilinen ve uygulanan doğal tedavi seçenekleri arasında sarı kantaron (Hypericum perforatum), pasiflora (Passiflora incarnata) ve kediotu (Valeriana officinalis) ön planda gelmektedir. Özellikle sarı kantaron özütünün hafif ve orta derecede depresyon tedavisinde etkili olduğu klinik çalışmalar ile de ortaya konulmuştur. Diğer iki bitki ise tek başına ya da karışım halinde uykusuzluk, huzursuzluk, gerginlik gibi durumlarda etkili ve güvenilir seçenekler olarak bilinmektedir.
Almanya’da yürütülen ve yeni yayımlanan bir çalışmada bu üç bitkinin özütünü karışım halinde taşıyan bir formülün etkinliği sinirlilik, ajitasyon gibi sorunları (2-3 yıldır devam eden) bulunan 6 ile 12 yaş arasında çocuklar üzerinde denenmiş. Araştırmaya (çok merkezli ve prospektif) tüm hukuki izinler alındıktan sonra seçilen 115 çocuk (60 erkek ve 45 kız) dâhil edilmiş. Söz konusu karışım günde 2-3 tablet olarak 4 hafta süresince uygulanmış. Sonuçlar iki haftada bir hem ebeveynlere (ya da kanuni vasilerine) verilen anket formları doldurularak, hem de 17 uzman hekim tarafından yapılan muayeneler ile değerlendirilmiş.
Sonuç olarak çocukların büyük bir kısmında (yüzde 87 kadar) olumlu gelişmeler sağlandığı, birkaç ufak ve geçici tolerans sorunu (sadece 7 çocuk) dışında güvenle kullanıldığı bildiriliyor. Özellikle öğrenme sorunları, uykuya dalma sorunlarında bu tedavinin herhangi bir ilave ilaç kullanılmadan tek başına etkili olduğu gözlemlenmiş. Hiperkinezi (dış uyarılara aşırı tepki) vakalarında ise diğer ilaçlar ile birlikte uygulanması gerektiği bildiriliyor.
Bu formülün avantajı içerisindeki özütlerin normalde yetişkinlere önerilen miktarın çok altında olması, karışım içerisindeki bileşenlerin birbiri ile etkileşerek daha düşük miktarlarda etki sağlayabilmesi (sinerjik), ve farklı etki şekilleri ile kombine bir etki göstermesi [sarı kantaronun serotonin; pasiflora ve kediotu ise gama-amino-bütirik asit reseptörleri üzerinde etkili].
Çalışmanın olumsuz yanı ise boş ilaç (plasebo) grubunun bulunmaması. Ancak bu tip bir uygulamanın etik olarak da sorun yaratacağını göz önünde bulundurmak gerekir.
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğrencilerine Teşekkür ederim.
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri bu yıl ilk defa kendilerinin belirlediği sağlıkla ilgili 20 alanda yapılan oylama ile Türkiye’nin “En”lerini seçtiler. Bu ödüllerden biri olan “Sağlık Alanında En İyi Köşe Yazarlığı Ödülü” de bana layık görüldü. Kendilerine çok teşekkür ederim. Aslında fikir olarak çok orijinal; Eczacılıkta bu şekilde bir değerlendirme öğrencilerin kendi mesleği ile ilgili hususları değerlendirmesi bakımından çok yerinde. Kendilerini tebrik ederim.