Demir eksikliği anemisi tedavisinde nasıl beslenilmeli?
Demir, hücre metabolizması ve canlılığı için gerekli eser elementlerden biridir. Vücudumuzda demir yüzde 60’ı kanda alyuvarlarda hemoglobin halinde ve yüzde 10’u kas dokusunda miyoglobin şeklinde bulunmaktadır. Günlük alınması önerilen demir miktarı kadınlar için (15-50 yaşları) 15 miligram, erkekler için 10 miligram civarındadır. Ancak vücuda demir emiliminin yeterince sağlanamaması ya da adet dönemleri gibi sık aralıklarla tekrarlayan kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkan demir yetersizliği anemisi dünyada gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaygın bir beslenme sorunu olarak gösterilmektedir. Yapılan saha çalışmalarında genç kadınlarda Amerika’da yüzde 10 ile 16, Avrupa’da yüzde 8 ile 33 olan demir eksikliği sorununun gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık olarak her iki kadından birinde (yüzde 40 civarında) görüldüğü tespit edilmiştir. Araştırmalar demir eksikliğinin bağışıklık sistemini zayıflattığını, çocuklukta zekâ ve sinir gelişimini olumsuz etkilediğini, erişkinlerde eğitim hayatında başarıyı düşürdüğünü ortaya koymaktadır. Tedavi amacıyla uygulanan demir desteği ürünlerinin haricinde Dünya Sağlık Örgütü dengeli beslenme programları ile demir eksikliğinin giderilmesine yönelik uygulamaları önermektedir. Bilimsel araştırmaların sonuçlarını değerlendirdiğimizde dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
Diyetle alınan et tüketimini artırın: Hayvan eti (koyun, tavuk, sığır, balık) vücutta etkin şekilde emilebilen “hemik demir” için en uygun kaynak olmasının yanı sıra, sebzelerle alınan “hemik-olmayan demirin” emilimini de sağlamaktadır.
Fitik asit taşıyan besinlerin tüketimine dikkat edin: Fosfat tuzları ve mineraller; tahıllar, fındık-ceviz-badem gibi yemişler ve bazı meyve ve sebzelerde “Fitatlar” halinde depolanmaktadır. Fitik asit demir ile kompleks oluşturarak demirin emilimini azaltmaktadır. Özellikle sağlıklı besinler olarak bilinen lifli sebzeler, bakliyat, kepekli tahıllar ve yulaf ürünleri, fındık-ceviz-badem gibi yemişler fitatlar bakımından zengindir. Tüketilen etin muhtemelen emilemeyen bu kompleksten demirin emilimi sağladığı düşünülmektedir.
Badem tüketirken dikkatli olun: Tüketilen kuruyemişlerde bulunan polifenolik bileşikler ve kalsiyum, demirin emilimini azaltabilir. Bu bakımdan en yüksek demir bağlama özelliği tespit edilen kuruyemiş bademdir. Bademin demirin yüzde 90’ını, diğer önemli bir mineral olan çinkonun ise yüzde 84’ünün bağladığı tespit edilmiş. Fındık ve cevizin çinko bağlama oranı ise sadece yüzde 9 civarındadır. Bunun nedeni, bu üç yemişteki polifenolik bileşenlerinin farklı yapıda oluşudur. Dolayısıyla demir eksikliği anemisi sorunu olanların yemeklerden önce ve sonraki bir saatlik dönemde badem yemekten kaçınması önerilebilir.
Öğünlerde askorbik asit bakımından zengin besin ya da içecekler alın: Askorbik asidin fitatların olumsuz etkisini hafiflettiği deneysel olarak ortaya konulmuştur. Bu bakımdan kivi yenilmesi, limonata ya da portakal suyu gibi narenciye meyvelerinin yenilmesi yararlı olacaktır. Rusya’da kadın ve çocuklar üzerinde yürütülen bir çalışmada yemek sırasında çay ile birlikte portakal suyu verilmesi ile emilen demir oranında 3 misline kadar artış sağlanabildiği gözlenmiştir.
Kabak çekirdeğinin kabuğu tüketin: Kabak çekirdeğinin kabuğunda zengin demir içeriği bulunmaktadır; 30 gramında 4 mg. Kabak çekirdeğinin kan demir değerlerini artırdığı hamileler üzerinde yürütülen bir klinik çalışma ile de doğrulanıyor. Tabi kabak çekirdeğini kabuğu ile tüketmenin zor olabileceğini düşünebilirsiniz. Bence kavrulmamış kabak çekirdeği alıp, bir mutfak robotunda parçalayın. Çorba, yemek, salata vb. tüm yemeklerinize baharat gibi bir çeşni olarak katarak tüketin. En kolay yolu bu olacaktır, sanırım.
Çayınızı limonlu için: Et kaynaklı hemik-demirin, kalsiyum hariç diğer beslenme etkenlerinden etkilenmeden oldukça yüksek miktarlarda emilebilmesi nedeniyle, yeterli miktarlarda et tüketen kişilerde yiyeceklerin çay ile birlikte tüketilmesinde demir bakımından bir sorun görülmemektedir. Ancak, demir kaynağı sadece bitkisel kaynaklı hemik olmayan-demiri olan kişilerde, özellikle vejeteryanlarda, çayın yemek yerken birlikte tüketilmesinin demir emiliminin azalmasına yol açabileceği bildirilmektedir. Bu bakımdan siyah ya da yeşil çayın yemeklerden 1-2 saat sonra öğün aralarında ve limonlu olarak içilmesi önerilmektedir.