Havaların hızla soğuyup ısındığı bu kış günlerinin bizler için başrol kahramanı gribe yol açan, İnfluenza A virüsü. Bu virüsün farklı kombinasyonlarda alttipleri bulunuyor; hemaglutinin (HA; 16 alttip) ve nöraminidaz (NA; 9 alttip) bulunuyor. Grip aşısı bu virüse karşı sadece sınırlı bir koruma sağlayabiliyor, ancak 2009’daki H1N1 domuz gribi salgını gibi antijenik özelliği farklı yeni suşlar ortaya çıkması durumunda ise etkisiz kalıyor. Bu bakımdan farklı virüs tiplerinin yol açabileceği enfeksiyonlardan korunmada ve tedavide yararlı olabilecek farklı seçeneklere ihtiyaç duyuluyor.
İnfluenza A virüsü enfeksiyonlarında temel etkenin, virüsün vücutta neden olduğu aşırı “serbest oksijen radikalleri” oluşumu olduğu bildiriliyor. Bu zararlı radikallere karşı vücut sitokinler/kemokinler gibi proteinleri sentezlemekte ve bu proteinler ise farklı derecelerde solunum yolu yangısı, akciğer hasarı ve epitel hücre ölümü gibi sonuçlara yol açmaktadır. Bu bakımdan son yıllarda akut akciğer enfeksiyonlarının tedaviside influenza virüsünün neden olduğu oksidatif etkene karşı etkili olabilecek ilaç uygulamaları ön plana çıkarılıyor.
Yazılarımı izleyenler bilir, benim için bitkilerin taçsız kralı Ginseng köküdür. Ticarette başlıca iki Ginseng tipi bulunuyor. Beyaz Ginseng ve Kırmızı Ginseng. Kırmızı Ginseng’in farkı köklerin sıcak su buharına tutularak ısıl işlemden geçirilerek kurutulması. Yeni yayımlanan bir araştırmada, Kırmızı Ginseng özütünün bağışıklık sistemini destekleyerek virüsün yol açtığı yangı ve hücre hasarını önlediği gösterilmiş. Aslında virüs enfeksiyonları üzerinde yeterli kapsam ve etkinlikte ilaç (antiviral) bulunmaması nedeniyle, mevcut koşullarda, insanın kendi bağışıklık sistemini düzenleyen önlemlerin alınması en akılcı çözüm olarak görülüyor. Ginseng kökünün bağışıklık sistemi üzerindeki etkinliğini ortaya koyan çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Ancak kırmızı Ginseng kökünün uygulanması ile yangılı akciğer enfeksiyonlarında etkinliğini ortaya koyan bu şekilde kapsamlı çalışma bulunmuyordu. Yani grip enfeksiyonu geçiren kişilerde kullanılması durumunda da tedavi cevabının sağlanmasında yararlı olabileceği görülüyor.
Aynı grup tarafından daha önce farelerde yapılan bir araştırmada Ginseng özütünün koruyucu olarak verilmesi ile iki influenza A tipi olan H1N1 ve H3N2 virüsleri üzerinde koruyuculuk sağladığı gözlemlenmiş. Bu bakımdan ben özellikle mevsim dönümlerinde (Eylül-Ekim ve Şubat-Mart) ikişer ay boyunca koruyucu olarak gerçek Ginseng kökü özütü kapsüllerinin kullanılmasını öneririm.
Lee JS., et al., 2014: Immunomodulatory activity of red ginseng against influenza A virüs infection. Nutrients 6, 517-29.