Sanırım son yılların en popüler meyvelerinden biri de “NAR”. Özellikle 2007 yılında, sağlıklı yaşam gündeminin sık tartışılan konularından biri haline gelmiş, Nar meyvesi fiyatları tavan yapmıştı. Nar suyuna olan talep artışının başlıca nedeni, zengin polifenol (elajik tanenler ve antosiyanidinler) içeriğine bağlı olarak deneysel olarak ortaya konulan kuvvetli antioksidan ve antitümör özelliğidir. Ancak son bir yıl içerisinde yazılı ya da sözlü basında nar ile ilgili yayınların sayısında belirgin bir düşüş dikkatimi çekti. Nitekim, ben de bu konuda uzun bir süredir bilimsel kaynaklarda inceleme yapmadığımı farkettim. Narın sağlık için yararları konusunda son 18 ayda ne gibi gelişmeler sağlandı?
Nar konusu ile ilgili bilimsel kaynakları incelediğimde yapılan deneysel çalışma sayısındaki artışın sürdüğü gözleniyor. 2007 yılında yüzkırküç olan bilimsel yayın sayısı, 2008 yılında yüzellialtı ve 2009 yılında şu ana kadar seksen üç. Bilim adamları tarafından bu kadar yoğun ilgi çok az bitkiye nasip olmuştur.
Nar suyu eklem romatizması hastalarında yararlı olabilir
2005 yılında yayınlanan bir deneysel (in vitro) çalışmada nar suyu özütünün kollajen yıkımını önlediği ve dolayısıyla osteoartrit gibi eklem hasarlarında yararlı olabileceği bildirilmişti. Yayınlanan yeni deneysel çalışmalar içerisinde dikkatimi çeken iki araştırmada, dejeneratif eklem hastalıkları (osteoartrit ve romatoit artrit) üzerinde nar suyunun etkisi bu defa deney hayvanları üzerinde (in vivo) incelenmiş. Bu çalışmalardan birinde nar suyu sıkıldıktan sonra özel bir yöntem ile polifenol içeriği zenginleştirilmiş ve on gün süre ile deney hayvanlarına bu özüt verildikten sonra artrit oluşturulmuş. Deney sonuçları gerek hayvanların eklemleri incelenerek (histopatolojik) ve gerekse bazı önemli deneysel analizler (sitokin vd. seviyeleri) yapılarak değerlendirilmiş. Sonuçta nar suyunun romatoit artrit oluşumunu belirgin bir şekilde önleyebileceği ileri sürülmüş.
Henüz yayınlanan diğer çalışmada ise, yukarıdaki deneyden farklı olarak önce deney hayvanlarında osteoartrit oluşturulmuş ve ardından taze sıkılmış nar suyu iki hafta süre ile hayvanlara ağız yoluyla doğrudan verilmiş. Sadece eklem dokusu incelenerek (histopatolojik) yapılan değerlendirmelerde, eklemlerdeki hasarın, verilen nar suyu miktarına göre artan şekilde onarılabildiği gözlenmiş.
Henüz artrit şikayetleri üzerinde nar suyunun insanlarda ne derecede etkili olabileceğini ortaya koyan klinik çalışma bulunmuyor. Ancak her iki tip artritin de dejeneratif bir hastalık olması nedeniyle meydana geldikten sonra iyileşmesi söz konusu değil. Bu gerçeği göz önüne alarak, yani aşırı bir beklenti içerisine girmeden, artrit şikayetlerini hafifletmesi amacıyla hastanın iltihap giderici ve ağrı kesici ilaçlara olan gereksinimini azaltacak şekilde düzenli olarak nar suyu tüketmesi, ya da konsantre nar suyu kapsülleri (güvenilir bir marka olması önemli) kullanması bence yararlı olacaktır.