Sigara tiryakiliği, ölüm nedenleri arasında ikinci olmasına, engellemelere ve yoğun kampanyalara rağmen yeryüzündeki en yaygın alışkanlık, tutku; “ölümcül aşk”. Uzun süreli tiryakiliğin yol açtığı sorunlar saymakla bitmiyor; vücutta oluşmasına yol açtığı oksidan hasara bağlı olarak bozulan antioksidan denge sonucu artan lipit peroksidasyonu ürünleri ve yangı tepkimesi sonucu (C-reaktif protein, fibrinojen, interlökin-6, T-lenfositler, hücreiçi adhezyon molekülü-1, selektin, vs. artışı) kalp-damar hastalıklarından başlayarak kansere kadar geniş yelpazede hastalıklara zemin hazırlıyor.
Bu zararların hiç olmazsa azaltılabilmesi için yapılan öneriler arasında meyve ve sebzelerdeki antioksidan etkili polifenoller dikkati çekiyor. Bitki polifenolleri içerisinde sanırım en popüleri, resveratrol; ilk olarak bazı şaraplardaki mevcudiyeti ile dikkati çekmişti. Son yıllarda yürütülen sayısız bilimsel çalışmalar ile ortaya konulan kuvvetli antioksidan ve yangı-giderici etkileri ile bağlantılı olarak geniş yelpazede hastalıklara karşı koruyucu ve tedavisinde yardımcı olarak kullanımı ön plana çıkarılmıştır; kalp-damar hastalıklar, kanser, sinir-koruyucu (nöroprotektif), yaşlanma karşıtı (anti-aging), eklemlerde kıkırdak aşınmasını önleyici (kondro-protektif) ve diğerler. Günümüzde Çin madımağı olarak adlandırılan bir bitkinin köklerinden bol miktarda elde edilerek reçetesiz ilaç olarak kapsül halinde pazarlanıyor.
Resveratrolün, sigaranın yol açtığı temel sorunlar olan oksidatif hasar ve yangı üzerindeki etkisi yeni bir klinik çalışmanın konusu olmuş. Çalışmanın başlıca amacı, resveratrolün sağlıklı sigara tiryakilerinin sağlığına, oksidatif hasarı ve yangı tepkimelerini azaltarak ne derecede olumlu katkı sağlayabileceği.
Klinik çalışma, yaşları 20-50 arasında elli sigara tiryakisi (yapılan sağlık kontrolünde herhangi bir akut veya kronik hastalık belirlenmeyen; günde en az 5 en fazla 20 sigara ve en fazla 30 gram alkol tüketenler; obez olmayan- vücut kitle indeksi >30 kg/m2) üzerinde bilimsel tasarıma (randomize, plasebo kontrollü, çapraz döngülü, çift körlü) uygun olarak yürütülmüş. Otuzar günlük dönüşümlerle çarpaz-kurgulu tasarımdaki bu çalışmada deney grubuna sabahları aç karnına 500 miligram resveratrol verilmiş. Başlangıçta, her otuz günlük süreçte ve son olarak doksan gün sonunda alınan kan örneklerinde biyokimyasal analiz yapılarak değerlendirme yapılmış.
Sonuçta, resveratrol uygulamasının C-reaktif protein (muhtemelen yangı tepkimesinin azalmasına işaret ediyor) ve trigliserit derişimlerini belirgin bir şekilde azalttığı; bireylerin toplam antioksidan kapasitesini yükselttiği tespit edilmiş. Araştırıcılar resveratrol uygulamasının sigara tiryakilerinde sorunların kaynağı olarak kabul edilen yangı ve oksidatif hasar gibi temel etkenler üzerinde etkili olduğu için yararlı olabileceği yorumunu yapmış. Hiç şüphesiz, bu bulguların daha çok sayıda gönüllü üzerinde yürütülen çalışmalar ile desteklenmesine ihtiyaç duyuluyor. Resveratrolün geniş bir güvenilirlik aralığı mevcut. Yapılan çalışmalarda yarım gram ile beş gram aralığında uygulamalarda belirgin olumsuz bir yan etki bildirimi bulunmuyor.
Bo S., 2013: Anti-inflammatory and antioxidant effects of resveratrol in healthy smokers: a randomized, double-blind, placebo-controlled, cross-over trial. Current Medicinal Chemistry 20, 1323-31.