“Akdeniz diyeti” sağlıklı ve uzun bir yaşam, özellikle kalp ve damar sağlığı için ALTIN STANDART olarak kabul ediliyor. Tüm dünyada uzmanlar Akdeniz diyetinin temel elemanlarını kendi toplumlarındaki beslenme alışkanlıkları ile harmanlayarak sağlıklı beslenme önerileri düzenliyor. Akdeniz diyetinin temel elemanları meyve, sebze, tahıl ve balık ön plana çıkıyor. Bir de diyetin tartışılan elemanları var ki bu konuda uzmanlar farklı görüşler ileri sürüyor; yağlı kırmızı et ve süt ürünlerinin az kullanılması ve abartmadan şarap tüketimi. Nitekim geçen hafta süt ürünlerinin sağlığımız için önemini ortaya koyan bilimsel bulgulardan bahsetmiştim.
Akdeniz diyetinin en önemli bileşeni olarak tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengin “Ekstra Sızma Zeytinyağı” öne çıkıyor. İspanya’da yaşlı bireylerde yürütülen geniş kapsamlı bir saha çalışmasının (PREDIMED; Prevencion con Dieta Mediterranea) sonuçlarının değerlendirildiği ve en önemli Tıp dergilerinden birinde 2014’de yayımlanan makalede Akdeniz diyetinde Ekstra Sızma Zeytinyağı miktarının artışı ile kalp-damar hastalıkları gelişimi arasında ters ilişki gözlemlenmiş. Aslında zeytinyağının kalp-damar sistemi üzerindeki etkileri uzun yıllardır biliniyor ve bu konuda çok sayıda çalışma mevcut. Benim bahsetmek istediğim ise yeni yayımlanan bir araştırmanın bulguları. Bu çalışmada Ekstra Sızma Zeytinyağının tip-2 diyabet gelişimi üzerinde koruyucu bir etkisi bulunup bulunmadığı ilk olarak araştırılmış.
Çalışma 25 sağlıklı gönüllü (12 erkek, 13 bayan) üzerinde iki farklı tasarımda (çapraz-döngülü) yürütülmüş. Önce bir grup gönüllüye Akdeniz diyetinin yanı sıra Ekstra Sızma Zeytinyağı (10 gram) verilirken, diğer gruba zeytinyağı verilmemiş. İki saat sonra alınan kan örneklerinde kan şekeri ve kolesterol değerleri incelenmiş. Zeytinyağı verilen grupta yemek sonrası kan şekeri ve kötü kolesterol (LDL, oks.LDL) seviyelerinde belirgin bir azalma gözlemlenmiş. Otuz gün aradan sonra yapılan deneyin ikinci aşamasında ise bu defa bir grup gönüllüye Ekstra Sızma Zeytinyağı (10 gram), diğer grup gönüllüye ise Mısırözü yağı (10 gram) verildikten sonra yine aynı kan analizleri yapılmış. Sonuç olarak zeytinyağının kan şekeri ve kötü kolesterol seviyelerinde Mısırözü yağına oranla daha yüksek bir etkinlik göstererek yemek sonrası kan şekeri ve kötü kolesterol seviyelerini düşürdüğü tespit edilmiş.
Özellikle dikkatimi çeken etkinlik vücutta insülin direncine yol açarak önemli sağlık sorunlarına yol açan DPP-4 (dipeptidil-peptidaz-4) enziminin etkisini baskılaması. Çünkü bu protein vücutta insülin salınımını düzenleyen inkretinleri parçalayarak insülinlerin aşırı salgılanmasına yol açıyor.
Peki, Ekstra Sızma Zeytinyağını rafine zeytinyağına üstün kılan nedir? İçerisinde en kuvvetli antioksidan fenolik bileşenler olan oleoeuropein. Lezzet için saflaştırdıkça sağlığımız için yararlı bileşenleri de uzaklaştırıyoruz, maalesef. Geçtiğimiz haftalarda tahıllar üzerinde yazdığım yazılarda da aynı konu gündeme gelmişti.
Aslında basit şekilde aktarmaya çalıştığım biyokimyasal testlerde şeker hastalığında rol oynayan çeşitli belirteçlerin seviyeleri izlenmiş [ilgilenenler için: DPP4-proteini, HDL kolesterol, trigliseritler, GLP-1, GIP, insülin, vd.].
Sonuç olarak tüm dünyada giderek artan bir tehdit olan şeker hastalığının önlenmesi, özellikle insülin direncine bağlı olarak ortaya çıkan ve günümüzde uzmanların çok üzerinde durduğu “metabolik sendrom” gelişiminin kontrol altında tutulması için günlük beslenmemizde “Ekstra Sızma Zeytinyağı”na daha fazla yer vermemiz gerekiyor.
Violi F., et al., 2015: Extra virgin olive oil use is associated with improved post-prandial blood glucose and LDL cholesterol in healthy subjects. Nutrition&Diabetes 1-7.