İçinde bulunduğumuz kış aylarında sık sık tekrarlayan soğuk algınlığı ve nezle salgınları milyonlarca insanı etkileyebilmekte, can kayıplarına yol açmaktadır. Tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması ve yol açtığı işgücü kaybı göz önüne alındığında en akılcı yaklaşım koruyucu önlemler alınmasıdır. Çeşitli doğal ilaçların bu bakımdan sağladığı yararları deneysel olarak ortaya koyan çalışmaların sonuçlarına bu köşede ara sıra yer veriyorum. Şüphesiz, bu tip doğal ürünler arasında özellikle günlük yaşantımızda kullandığımız ya da beslenme alışkanlıklarımız arasında yer alanlar daha fazla ilgi çekiyor.
Yeşil çayın sağlığımız için çeşitli yararları sık sık gündeme gelmektedir. İçerisinde bulunan çeşitli bileşenlerin kanserler başta olmak üzere kalp-damar hastalıkları ve diğer bir çok hastalığın önlenmesinde rol oynadığını ileri süren çok sayıda deneysel ve saha çalışmaları bulunmasına karşılık, bazı çalışmalarda etkisiz bulunması etkinliği konusunda kesin bir yorum yapılabilmesini güçleştirmektedir. Yeşil çayın benzer tartışmalar yapılan bir başka etkisi ise içerisinde bulunan kateşinler ve teanin’in nezle salgınını önleyici etkisinin bulunup bulunmadığı. Bu konuda mevcut olumlu ve olumsuz deneysel bulgular nedeniyle etkinliği hakkında bir karar verebilmek güçleşmektedir.
Yeşil çayın soğuk algınlığı enfeksiyonları konusunda Japonya’da yürütülen bir klinik çalışmanın sonuçları kısa bir süre önce yayımlandı. Son altı ay içerisinde nezle olmamış ve solunum sistemi üzerinde etkisi olabilecek herhangi bir ilaç kullanmamış yirmi yaş üzerinde yüzdoksan altı sağlıklı gönüllü (hepsi sağlık çalışanı) iki eşit gruba ayrılmış. Beş ay süresince bir gruba günde altı adet belirli bir marka yeşil çay kateşini ve L-teanin karşımı içeren kapsüller, diğer gruba ise benzer tat ve görüntüde etkisiz kapsüller (yalancı ilaç) verilmiş. Sonuçları etkilememesi için deney süresince günde 2 fincandan fazla çay içmelerine izin verilmemiş. Her ay yapılan fiziksel hekim muayenesinin yanı sıra sorgulama ile gönüllülerin varsa şikâyet ve değerlendirmeleri kaydedilmiş.
Sonuç olarak, beş aylık uygulama süresince yalancı ilaç verilen gruptaki gönüllülerin yüzde 13’ünün, yeşil çay kapsülü verilenlerin ise sadece yüzde 4’ünün nezleye yakalandığı tespit edilmiş. Görüldüğü gibi iki grup arasında belirgin bir etki farkı söz konusu. Araştırmada değerlendirmeye alınan diğer başlıklar arasında dikkatimi çekenler; genç yaştakilerin daha fazla soğuk algınlığı enfeksiyonuna yakalandığı, hijyen (el yıkama) koşullarına dikkat edenler ile alkol ve sigara alışkanlıkları bulunmayanların ise enfeksiyona yakalanma riskinin belirgin bir şekilde azaldığı. Bu tip önlemlerin önemi büyük; iki yıl önce kuş gribi salgınından korunmak için herkesin hijyen koşullarına dikkat ettiği, dezenfekte edici el jelleri gibi hijyen ürünlerini sıklıkla kullandığını hatırlarsınız.
Bu araştırmanın sonuçları yeşil çayın kuvvetli antioksidan etkili bileşenleri olan kateşinler ile L-teanin’in soğuk algınlığı enfeksiyonlarına yakalanma riskinin azaltılması bakımından yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Şüphesiz tam bir koruma sağlamasını beklemek yanıltıcı olacaktır. Önemli olan riskleri azaltmak.