Parkinson hastalığı, en basit şekilde, beyinde dopamin yetersizliğine bağlı olarak sinir uçlarında iletinin yavaşlaması neticesi vücutta titreme, yavaş hareket etme gibi belirtiler ile ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla mevcut tedaviler beyine dopamin sağlanmasına yönelik olarak sürdürülmektedir. Ancak ne yazık ki bu uygulamalar dopamin nöronlarında hasarı önleyemediği için hastalık yavaş ve sinsice ilerler.
Yürütülen bilimsel saha çalışmaları erkeklerde Parkinson riskinin kadınlara oranla daha yüksek olduğunu göstermektedir. Yine Asya’lı uluslarda Parkinson gelişme sıklığının Kafkas ırkına (beyaz ırk) göre çok daha düşük olduğu gözlenmiş. Bunun muhtemel nedeninin Asyalı toplumlarda günlük beslenmede baharat olarak önemli bir yeri olan “köri” nin temel bileşeni olarak kullanılan zerdeçala bağlı olabileceği ileri sürülmektedir.
Nitekim yapılan deneysel çalışmalarda zerdeçalın başlıca etkili bileşeni olarak kabul edilen kurkuminlerin beyin dokusuna eriştiği tespit edilmiştir. Ağız yoluyla alınan (yediklerimiz, içtiklerimiz) her madde beyine gitmez. Dolayısıyla kuvvetli antioksidan ve yangı giderici özellikleri bilinen kurkuminlerin kan-beyin engelini geçerek beyinde sinir hücrelerinde oksidatif hasarın önlenmesinde rol oynaması muhtemeldir.
Ancak ağız yoluyla alınan zerdeçalın içerisindeki kurkuminlerin mide-bağırsak sisteminden emiliminin az olması ve vücuttan hızla atılması nedeniyle çeşitli uygulama şekillerinden yararlanılmaktadır. Bunlar arasında zerdeçalın yağ içerisinde karıştırılıp bekletilmesi suretiyle hazırlanan “zerdeçal yağı” bir çözüm yolu olabilir. Yemek hazırlarken ilave edilen körinin pişirilmesi ile de zerdeçalın emilimi 12 katı kadar artırılabilmektedir. İlaç teknolojisinde ise kapsüllerin içerisine piperin (karabiberin etkili maddesi) ilave edilerek veya ince parçacıklar haline (nanopartikül) dönüştürülerek çözüm getirilebilmektedir.
Zerdeçalın etkili bileşeni olan kurkuminler üzerinde yürütülen bilimsel ölçekte çalışmalar kanser, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, iltihaplı ve enfeksiyonlu hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Kurkuminlerin antioksidan etkisi kuvvetli antioksidan etkili bir vitamin olan E vitamininden on defa daha kuvvetli bulunmuştur.
Yüksek dozda zerdeçal ağızda Liken planus şikâyetlerini hafifletiyor
Liken planus, vücutta saçlı deride, deride, tırnakta, ağıziçi mukozasında ve cinsel bölgede görülebilen yangılı bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkar, bu bakımdan herhangi bir şekilde bulaşma riski bulunmamaktadır.
Ağızda liken planus, ağıziçi mukozası, dil ve dişetleri üzerinde beyaz çizgiler, nokta şeklinde kızarıklıklar ve yaralar ile karakterizedir. Uygulanan steroit tedavileri ile ağrının hafifletilmesi ve yaraların iyileştirilmesi sağlanabilmesine karşılık kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Diğer taraftan steroit uygulanmasına bağlı riskler de göz ardı edilemez. Birkaç yıl önce Amerika’da yürütülen bir önklinik çalışmada 33 liken planus hastasına günde 2 gram kurkuminoit karışımı (zerdeçalın etkili bileşenleri) uygulandığında belirgin bir yararı görülememiş. Yeni yayımlanan çalışmada ise aynı grup bu defa bilimsel ölçekte bir klinik çalışma tasarlayarak iki hafta süresince günde 6 gram (günde 3 defa 2 gram) kurkuminoit uygulamış. Süre sonunda yapılan değerlendirmede hastaların klinik şikâyetlerinde istatiksel olarak belirgin azalma gözlenmiş. Yüksek miktarda kurkuminoit kullanılmasına rağmen kan ve karaciğer biyokimyasal değerlerinde bir yan etkiyi düşündürecek herhangi bir değişiklik görülmemiştir.